Postüral ağrılar neden kaynaklanır ve nasıl çözümlenebilir?
Postüral ağrılar neden kaynaklanır ve nasıl çözümlenebilir?
Postüral ağrılar modern yaşamın toplum üzerindeki yaygın olumsuz etkilerinden biri olarak göze batmaktadır. Ergenlik yaşlarından itibaren başlayan ve sonrasında da bir sağlık profesyoneli tarafından müdahale edilmezse süre gelebilen bu şikayetler ilerleyen dönemlerde günlük yaşam kalitesinde azalmalara sebep olabilmektedir. Çocukluk evresinde başlayan yoğun gelişim dönemi, sert ve yumuşak doku maksimal derecede adaptasyon yeteneğine sahip olmasıyla meydana gelir. Her türlü fiziksel aktiviteye uyum sağlayabilen bu dokular zamanla çeşitli açılarda stres aldıkça güçlenir, şekillenir. Ergenlik dönemlerinde doğru fizyolojik değişikliklerin ve hormonların da etkisiyle vücudun dinamiğinde artış meydana gelir. Bu durum dokulara da yansır. Yetişkinlik çağına doğru dokularda meydana gelen değişim süreci kontrol altına alınmazsa modern yaşamın getirilerinden biri olan postüral ağrı gibi şikayetlere dönüşür. Birey günlük yaşamından yeteri kadar verim alamaz hale gelir, aktiviteleri kısıtlanmış olur. Uzun süre aynı pozisyonda ergonomik olmayan düzeylerde oturmak, uzanmak ya da mesleki durum gereği tekrarlı hareketler sonucunda meydana gelir. Örneğin; bir diş hekiminin dominant tarafındaki omzunu sürekli iç rotasyon ve elevasyon pozisyonunda kullanması, ergenlik dönemindeki genç bir bireyin teknolojik aletleri öne doğru eğik bir postürde durarak kullanması, yetişkin bir ofis çalışanının devamlı masa başında oturarak hiç ara vermeden çalışması, bir ev hanımının evinde günlük temizliğini yaparken devamlı aynı taraftaki ekstremitesini kontrolsüz yüklenmeyle kullanması gibi durumlar sonucunda doğar. Oysaki tüm aktiviteler kontrollü ve dengeli yüklenmeyle gerçekleştirilmeli. Bu tür şikayetlerin baş göstermeye başladığı bireyde sigara kullanımı, sistemik rahatsızlıkların taşıdığı genetik bir faktörün varlığı, dönemsel psikolojik stres, uyku ve beslenmede dengesizlik de eşlik ediyorsa klinik tablo daha hızlı seyreder. Psikolojik stres ve yoğunluk önemlerinde bu durum kendini daha çok hissettirir ki bu fibromiyalji gibi benzer tablolarla karşımıza çıkabilmektedir.
İnsan bedeni birçok duruma adapte olabildiği gibi bu tür durumlara da adapte olmasıyla (kişinin ağrı algısının durumuna da bağlı olarak) şikayetler baş gösterir. Bireyler o güne kadar yaptıkları aktiviteleri idame ettirebilmek için postüral değişiklikler modüle ederler ancak bu her zaman ağrı meydana getirmez yani; yıllarca basketbol oynamış profesyonel bir sporcunun 2 metreyi aşkın boya sahip olması ve bununla paralel vücut kitle indeksine sahip olup sporcu kimliğini severek devam ettirmesiyle, ormanda her gün ağaç kesip atölyesinde şekillendiren bir kerestecinin işini severek devamlı yapmasındaki odaklanma için beynindeki aynı bölgeler aktive olur. Çünkü temel amaç idame ettirebilmektir ve insan bedeni buna ayak uydurur. Bu durumda dikkat edilmesi geren şey vücuda gerekli dinlenmeyi, beslenmeyi ve potansiyelini aşan durumlarda çeşitli teknolojik asistif yaklaşımlardan yararlanmasını sunmaktır. İş ve günlük yaşamındaki istikrar bu şekilde korunabilir. Vücuttaki değişiklikler kişinin günlük yaşamından beklentisini aksatmıyorsa problem teşkil etmiyordur, her değişiklik ağrıya sebep olmayabilir. Ağrının meydana geldiği durumlarda da ilgili sağlık profesyonellerinden destek alınmalı ve aynı şekilde bireyin de kendi yaşamında buna özgü modifikasyonlar yapmalı. Yeteri kadar vakit ayırıp klinik seyrini birlikte yürüttüğü fizyoterapisti ve hekimiyle (ortopedist ve/veya fizik tedavi hekimi) karşılıklı beklentilerin karşılandığı disiplinli bir şekilde takip edebilmeli. İlgili primer müdahalelerin yapıldığı yaklaşımların yanı sıra mesela bunlar manuel terapi ve kombine edilmiş bir aktivite olarak klinik pilates (aletli) olup beslenme ve psikolojik destek alınacak şekilde diyetisyen ve psikolog desteği de alınmasında fayda var. Bütüncül yaklaşım şikayetleri daha erken ortadan kaldırır.
Flex2Shape
FZT F. Melek Altay